Mindfulness nedir?
Geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan dikkatli ve farkına varan bir algılamayı esas alan mindfulness, anı ve yaşanılanı eleştirmeden içerisinde bulunulan ana yani olan bitene bilinçli bir şekilde dikkat etmeyi ön görmektedir. Mindfulness’ın kökeni Budist felsefeye ve meditasyon şekline dayansa da hiçbir dini veya felsefi akıma bağlı değildir. Diğer bir deyişle mindfulness, herhangi bir kişi, dini ritüel veya dini öğreti etkisinde olmadan bireyin kendi içsel gücünü farketmesini sağlar.
Türkçeye “bilinçli farkındalık” olarak çevrilen mindfulness, yargılama içerisine girmeden veya geçmiş ile geleceği düşünmeden yaşanılan anın farkına varılmasını, her zamankinden fazla dikkat göstermekten ziyade dikkat verme tarzını geliştiren bir yöntemdir. Özetle mindfulness dikkatimizi tarafsız bir şekilde yönetme becerisidir.
Ayrıca nefesimiz, vücudumuz, hislerimiz, duygularımız, düşüncelerimizin de farkında olmak ve bunları yargılamadan gözlemleyebilmek ve kabul etmektir.
Kabullenme şeklinde de ifade edilen bu durumda tüm olaylar sevgi ile deneyimlenir. Doğuştan gelmesine karşın zaman içerisinde kaybolan farkındalık gücü bu yöntem ile tekrar gelişerek güçlenir. Kişinin bu yönü geliştikçe amaçlar ve yaşanılanlar netlik kazanır.
Mindfulness ne değildir?
Mindfulness kesinlikle dini bir öğreti değildir. Farkındalık odaklı bir beceridir.
Mindfulness olumlama tekniği değildir. Yaşanılanı olduğundan farklı göstermek, hayat hep çok iyiymiş gibi davranmak kişinin kendisini var olan gerçekliğin dışında bir şeye ikna etme çalışması değildir.
Bir diğer bilinen yanlış da gevşeme egzersizi olarak görülmesidir. Bu egzersizlerin amacı dikkat geliştirmek olduğundan bir gevşeme tekniği olarak kullanıldığında asıl faydası azalır.
Neden Mindfulness?
Kişisel gelişim ve özgüven artışına katkıda bulunan mindfulness, ikili ilişkilerin kaliteli olmasına, empati yeteneğinin kazanılması, duyguların daha dengeli olması ve öz farkındalık için de oldukça yararlı bir yöntemdir. Depresyon, anksiyete, kaygı, stres, üzüntü gibi olaylar karşısında zihin ile ruhun iyi ve sağlıklı kalabilmesinde, ruhsal problemlerin yol açtığı fiziksel hastalıklar ve yeme bozukluklarının tedavisinde de etkili ilerleme sağlamaktadır.
Mindfulness, deneyimlerinizi değiştirmez, deneyimlerinizle olan ilişkinizi değiştirir. Yani örnek vermek gerekirse acı çekmeyi engellemez, acı ile beraber kalabilmeyi öğretir. Bu da kişinin acıdan dolayı değil, acı çekmekten dolayı acı hissetmesini engeller.
Mindfulness zihnimize gelen düşünceleri durdurmaya çalışmaz, düşüncelerin nasıl oluştuğunu anlamamızda yardımcıdır. Düşünceleri sakince izleyerek nelerden etkilendiğinin keşfini sağlarız.